Ebeveynler Oyundan Ne Öğrenebilir?

Ebeveynler Oyundan Ne Öğrenebilir?

Oyun zamanı yetişkinler için sadece oyun gibi görünebilir. Aslında bir bakıma öyle… Buna rağmen, “oynamak” kelimesi biraz yanıltıcı olabilir – koşmanın, zıplamanın ve hayali ejderhaları öldürmenin önemini baltalama eğilimindedir. Gerçekte, oyun asla değersizleştirilmemelidir – yetişkin gözünde oyun gibi görünen bir şey, bir çocuğun bakış açısından çok daha fazlasını ifade eder (nörobiyolojik açıdan bahsetmeye bile gerek yok!).

Peki ebeveynler oyundan ne öğrenebilir? Belki de sandığınızdan daha fazla:

Oyun, çocuklara nasıl öğreneceklerini öğretir: Oyun genellikle eğitimin doğrudan karşıtı olarak değerlendirilir. Oyun zamanı vardır ve yelpazenin diğer ucunda da okul vardır. Ancak – oyun yoluyla – çocuklar nasıl öğreneceklerini öğrenirler. Nasıl? Çünkü oyun onların bilişsel becerilerini geliştirmelerine, motor becerilerini güçlendirmelerine ve okuryazarlık becerilerini benimsemelerine yardımcı olur. Aynı zamanda sosyal becerilerini ilerletmelerine ve yeni kelime dağarcıkları edinmelerine destek olur. Hayal gücünü de unutmayın – oyun, yaratıcılığın (problem çözme dahil) yapı taşlarını sağlar.

Oyun, stresi azaltır: Bir yetişkinin hissettiği herhangi bir duygu, bir çocuğun da hissedebileceği bir duygudur. Buna stres de dahildir! Bazı çocuklar kaygılandıklarında bunu etrafa yansıtabilirler – panik belirtileri gösterirler veya daha fazla hareket ederler. Diğerleri hipoaktiftir ve incelenmesi daha zordur. Ne olursa olsun oyun, her türlü strese sahip her türden çocuğa yardımcı olur. Endişe için bir çıkış sağlar. Ve evet, yetişkinler için de işe yarar.

Oyun, okulla iç içedir: Yukarıda da bahsedildiği gibi oyun çoğu zaman okul karşıtı bir şeymiş gibi konuşulur ama bu doğru değildir. Oyun, eğitime destek sağlar ve çocukları akademik başarıya hazırlar.

Oyun, herkes için bedavadır: Ebeveynler olarak çocuklarımız için bir gelecek istemek yaygındır. Bazı durumlarda bu bir zorunluluktur: Onlara yabancılarla gitmemelerini ve karşıdan karşıya geçmeden önce iki tarafa da bakmalarını öğretiriz. Ancak oyunun bir oyun planına ihtiyacı yoktur – kendiliğindendir. Hayatın gerçekliğinden uzakta hayatı deneyimleme imkanı sağlar ve bunun için pahalı eşyalara gerek yoktur. Bir kalem uçak olabilir, bir kutu araba olabilir. Yeter ki hayal gücü olsun.

Açık havada oyun şarttır: Yaralı dizlerden güneş yanığı burunlara kadar, dışarıda oynamak her zaman bir çocukluk keyfi olmuştur. Bununla birlikte, teknoloji geliştikçe, dış mekan oyunları azaldı. Yine de dışarıda oynamak tüm çocuklar için önemlidir. Sadece (vücudu ve zihni geliştiren) egzersiz yapmalarına olanak sağlamakla kalmaz, aynı zamanda onlara öğrenme becerilerini geliştirebilecekleri başka yollar da sağlar. Ormanda bir kale kendi kendine inşa olmaz, çocuğunuzun yaratıcı olması gerekir.

Oyun, bir kelimenin ima ettiğinden çok daha fazlasıdır. Ebeveynler olarak, bu hatırlanması gereken önemli bir şeydir. Her çocuğun oyun terapisi deneyimini hak ettiğini her zaman söylediğimiz gibi, her çocuk da bir oyun deneyimini hak eder. Aslında, binlerce…

Yorumunuzu Paylaşın