Obsesif Kompulsif Bozukluk Ve Psikolojik Danışmanlık Süreci 2
By: Kordon Psikoloji
Categories:
Obsesif Kompulsif Bozukluk Ve Psikolojik Danışmanlık Süreci 2
Daha önceki yazımızda OKB’nin (Obsesif Kompülsif Bozukluk) ne olduğu ve OKB’nin sıklıkla karıştırıldığı diğer psikolojik sorunlara değinmiştik. Önceki yazımıza buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Bu yazımızda OKB’de psikolojik danışmanlık sürecine daha ayrıntılı değineceğiz.
OKB problemini sürdüren en önemli faktör arka plandaki düşünce süreçleridir. OKB problemini sürdüren 6 inanç alanı vardır.
- Düşüncelere aşırı önem verme: Zorlayıcı, istemsiz düşüncelerin gerçek kişiliğinizi, ahlakınızı ortaya çıkardığına dair inançtır. Ortalama olarak zihnimizden günde 4000 civarı düşünce geçer. OKB’si olsun olmasın herkes için bu düşüncelerin bazıları istenmeyen, zorlayıcı düşüncelerdir. Sizinle paylaşmadıkları için diğer insanların kesinlikle utanılacak şeyler düşünmediğini mi sanıyorsunuz?
- Düşünce-eylem füzyonu: Düşüncelerin eyleme eşdeğer olduğuna inanma. Zorlayıcı düşüncelerin kötü bir eylem gerçekleştirmek kadar kötü olduğunu ya da kötü bir eylem gerçekleştirme olasılığını artırdığına inanmadır. Ancak düşünce sadece düşüncedir. Örneğin; “Kötü bir şey yapmayı düşünürsem kontrolümü kaybederim ve düşüncelerim doğrultusunda hareket ederim.”
- Düşünceleri kontrol etmeye verilen önem: Zorlayıcı düşünceler üzerinde tam kontrole sahip olma ya da olmanız gerektiğine inanma hâlidir. Ancak böylelikle istemediğiniz şeyi çağırırsınız. Az önce de dediğimiz gibi zorlayıcı ve istemsiz düşünceler evrensel bir deneyimse -ki öyledir- onları düzeltmek veya baskılamak için bir neden yoktur.
- Abartılı sorumluluk algısı: Olumsuz sonuçlara neden olma, zarar verme veya başkalarını tehlikeden koruma konusunda sahip olduğunuz sorumluluğu, gücü, etkiyi büyütme hâlidir.
- Abartılı tehdit algısı: Olumsuz sonuçların olasılığını ve şiddetini gözünüzde büyütme hâlidir. Örneğin, “Kötü şeyler daha çok benim başıma gelir”, “Yaşayacağım olumsuz sonuçlara karşı çok savunmasızım, güçsüzüm”.
- Belirsizliğe tahammülsüzlük: Korktuğunuz olumsuz sonuçların gerçekleşmeyeceğinden tamamen emin olmak istemek ve bunun mümkün olduğuna inanmak.
Bu aşamada Bilişsel Davranışçı Terapi’nin amacı obsesyonları ortadan kaldırmak değil, obsesyonlarla ilgili yeni düşünce biçimleri geliştirmektir. Amaç daha iyi şeyler düşünmek değil, daha iyi düşünmektir.
Bir diğer aşama ise üstüne gitme (maruz bırakma) ve tepki engelleme yöntemleridir.
Üstüne gitmenin amacı, endişe verici düşüncelerinizle yüzleşmenizi sağlamaktır. Amaç başlangıçta güvende hissetmeseniz bile o kötü şeyin gerçekleşme ihtimalinin düşük olduğunu kendinizin deneyimlemesidir.
Terapötik maruz bırakma:
İstemli olmalı, kazara olmamalı
Çok çabuk değil, uzun süreli olmalı
Bir kere değil, tekrarlı olmalı
Biraz kaygıya neden olmalı
Biraz belirsizlik içermeli (korku ve belirsizlik değişimin ham maddesidir)
Tepki engellemenin amacı ise obsesyonların tetiklediği uyaranla karşı karşıya kalındığında girişilen ritüelleri engellemektir. Ritüelleri gerçekleştirmek bataklıkta debelenmeye benzer. Bu daha da dibe batmanıza neden olur. Bu yöntem farklı şekillerde uygulanabilir. Tepki erteleme; (ritüelin yapılmasını 5, 10, 30 dakika erteleme gibi), ritüel kısıtlama (5 kere el yıkanıyorsa 2’ye indirmek gibi), seçici ritüel kısıtlama (evden çıkarken bütün elektrikli aletleri kontrol etmek yerine sadece ocağı kontrol etmek gibi) veya ritüeli tamamen keserek uygulanabilir.
Bu yazı bilgilendirme amaçlı olup teşhis veya tedavi amacı gütmez.