Uluslararası Hastalık Sınıflandırması 10 (ICD), enürezisi, 5 yaş ve üzeri çocuklarda üç ay boyunca en az ayda bir kez alt ıslatma olarak tanımlar. DSM-5 kriterlerine göre de:
- İdrarın yatağa veya giysilere tekrar tekrar kaçırılması (isteyerek veya istemeyerek),
- En az 3 ardışık ay boyunca haftada iki kez görülmesi,
- Çocuğun en az 5 yaşında olması (veya eşdeğer gelişim düzeyinde olması),
- Davranışın doğrudan fizyolojik nedene, poliüri veya bilinç kaybı sırasında tedavi edilmeyen idrar kaçırmaya bağlı olmaması,
- Belirtilerin tıbbi duruma bağlı olmamasıdır.
Belirli türler: yalnızca gece (nokturna), yalnızca gündüz (diurnal), hem gece hem gündüz (kronik)
- 5 Yaşından önce gözlenen alt ıslatma tamamlanmamış tuvalet eğitimi ya da bedeninin daha gelişme aşamasında olduğu anlamına gelir.
Çocuk doktoruna başvuran altı yaşındaki tüm çocukların yaklaşık %10-15’i alt ıslatmadan dolayı sıklıkla ürolog veya nefroloğa yönlendirilir. Her yıl çocukların %15’i bu durumu aşar. Bu da ergenlerin yaklaşık %1 ile %2’sinin hala bu durumdan muzdarip olduğu anlamına gelir. Alt ıslatmayı ele alan hemen hemen tüm çalışmalar, %75 gibi yüksek bir aile öyküsü oranında güçlü bir genetik yatkınlığı ortaya koymaktadır. 1990’lardan beri tıp literatürü, Enürezis ile ilişkili psikolojik, psikososyal ve yaşam kalitesi konularına odaklanan çalışmalarla doludur. Araştırmalar, enürezisin çocukluktan ergenliğe ve yetişkinliğe kadar devam eden uzun süreli etkilerle ilişkili olduğuna dair ikna edici kanıtlar sunmaktadır.
PSİKOLOJİK VE DAVRANIŞSAL BAKIŞ
Popülasyon çalışmalarında, enürezisli çocukların davranışsal ve duygusal bozukluk oranlarının %20-30 olduğu ve bu oranın enürezisi olmayan çocuklara göre iki ila üç kat daha fazla olduğu bulunmuştur.
- Enürezis ile en güçlü ilişkili Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu olduğu tespit edilmiştir (DEHB). Hem DEHB hem de alt ıslatmanın etiyolojisinin merkezinde bir inhibitör kontrol kusurunun olduğuna inanılmaktadır. Alt ıslatmada, uyku sırasında, işeme refleksini engelleyememe ile uyanma yetersizliğinin yatak ıslatmaya yol açtığı varsayılmaktadır.
- Çalışmalarda, enürezisli çocuklarda duyguların işlenmesinde belirli farklılıklar bulmuştur. Çocuktan gelen daha yoğun tepkiler, akranlarından ve ebeveynlerden gelen olumsuz tepkileri teşvik edebilir ve bu da enürezisli çocukların yaşadıkları düşük benlik saygısına veya benlik kavramına katkıda bulunabilir. Ayrıca, Karşıt olma karşı gelme bozukluğu, davranım bozukluğu, obsesif kompulsif bozukluk ve tikler yüksek oranda görülmektedir.
- Özsaygı kaybı da yatak ıslatmanın bir sonucu olabilir.
- Stresli yaşam olaylarının da alt ıslatmaya da neden olabileceği düşünülmektedir.
- Erken dönemdeki zor mizacın çocuklarda davranış ve duygusal sorunların öncüsü olduğuna ve yatak ıslatmanın bu sorunların yüksek oranlarıyla bağlantılı olduğuna dair kanıtlar vardır.
- Mükemmelliyetçi veya otoriter ebeveyn tutumunun bir sonucu da olabilir.
TEDAVİ PLANI
Herhangi bir fizyolojik neden tespit edilmediği sürece çocuklarda DEHB, Düşük Benlik Algısı, Davranış Bozuklukları, Düşük Özsaygı, Stres, Ebeveyn Tutumları gibi faktörlerin değerlendirilmesi ve çocuğun yaşına bağlı olarak tedavi planının oluşturulması tavsiye edilir.
5-10 yaş arasındaki çocuklara oyun terapisi, ebeveyn danışmanlığı, psikoeğitim, filial terapi önerilirken daha büyük çocuklarda konuşma terapisi önerilmektedir. Ancak bu, çocuğun ve ailenin ihtiyaçlarına göre değişiklik gösterebilir.
Alt ıslatma, idrar kaçırma, enürezis için psikolojik destek almak isterseniz “İletişim” sekmesinden randevu alabilirsiniz.